17 Mart 2014 Pazartesi

Sorun 6: Üniversite yönetimi

Üniversitelere özgürlükleri geri verilmeli. Özerk yapılar olarak varlıklarını sürdürmelerine yardımcı olunmalı. Mesela kendi ürününü kendisi yetiştirmek isteyen bir üniversite, organize olabilirse, bir bostan oluşturabilmeli. ayrıca üniversitelilerin oluşturduğu bir konseyin, tüm şikayet ve isteklerinin iletebileceği bir yapı kurulmalı. başbakan seçildikten sonra ilk yapacağı işlerden biri bu konseylerin başkanlarıyla görüşmek olmalı.

Sorun 5: Kültür yozlaşması

Japonya'da 14üncü yüzyılda ortaya çıkmış olan tiyatro kültürü bugün hala Japon filmlerini, animelerini etkiliyor, aynı tarzda tiyatro üretimi de devam ediyor. Kısa bir süreliğine unutulmaya yüz tutmuş bu kültür 1900 lerde tekrar canlandı. Bizim de ülke olarak kendi kültürümüzü ayakta tutmamız, oradan beslenebilmemiz gerekiyor.

bunun için en kolay yol, belirnecek bir kaç seçmeli dersten 1 tanesi mutlaka üniversitelerde zorunlu olacak. örnek vermek gerekirse,

minyatür sanatı öğretilebilir, bunu animasyona taşımak isteyen üniversiteler, minyatür animasyon dersi açabilir.

kaligrafi, yazı sanatı kültürümüzün önemli bir alanı, Asya'da kullanılan kaligrafiler sanat kategorisinde görülüyor, ülkemizde ve daha bir çok ülkede bu yazılar dövme olarak da kullanılıyor, kendi yazı stilimizi markalaştırma adına önemli bir adım olabilir. Bu ders tabiki tüpografi ile birleştirelerek öğrencilere sunulabilir.

orta oyunu hakkında bilgilendirme, tarihçesini anlatma bile ayrı bir ders olabilir, sadece tiyatro ile ilgilenenlere sunulmamalı.

gibi.

dediğimiz gibi bu derslerden sadece bir tanesini seçip öğrencilerine sunabilir üniversiteler.

9 Mart 2014 Pazar

Sorun 4: Televizyon (RTÜK)

Daha gelişmiş bir filtreleme sistemi sunulmalıdır.

Filtreler, Digitürk, D-smart, Teledünya gibi platformlarda mecbur kılınacak. Yani çocuklu bir aile isterse menüden 0-13 yaş filtresi seçilebilecek. Bu filtre seçildiğinde, filtrenin dışında kalan programlar yayın akışının dışında kalacak. Kanalları dolaşırken bile yetişkin içerik çocukların karşısına çıkmayacak.

Kişisel olarak uygulanacak bu sistemde, 18 yaş üstü filtresini uygulayanlar her programı izleyebilecek, küfür, şiddet ve müstesçen sahneler sansüre uğramadan seyirci ile buluşacak.


Sorun 3: İnternet

Oldukça basit bir şekilde çözülebilecek bir konudur.

Çocuklar için ayrı modem,

Şu anda da kullanılan standart modem

Bir de yasaksız modem satışa sunulmalıdır. Yasaksız modem, 18 yaş üstü kişilere satılamalı, dünyanın genelinde yasaklanmış siteler dışındaki siteler açık olmalıdır.

Sorun 2: Medya

Çözümü en kolay konu.

Bundan sonra belgesiz bir haber manşete taşınmamalıdır.

Yani 'Kabataşta çirkin saldırı' yazıyorsa bir manşet, o saldırının kanıtlarını da bu habere eklemelidir.

Eğer ki  gazetenin elinde bir kanıt yoksa bu haberi gene yapabilir fakat dedikodu ekinde yayınlayabilirler.

'Dedikodu' kelimesi bu eklerde belli bir büyüklükte olmalı ve sayfanın en üstünde yer almalıdır, bir gazetenin dedikodu eki, asıl gazetesinden daha fazla sayfaya sahip olur ise diğer gazetelerin yanından ayrılmalı ve magazin dergilerinin raflarında yer almalıdır.

Siyasetçilerin yaptığı açıklamalar manşetten verilebilir fakat cümlelerin sonu 'iddia etti' diye bitmelidir.

Köşe yazarları istediklerini yazmakta tabii ki serbest olacaktır.

Aynı kural televizyon medyası için de geçerli olmalıdır. 'Kabataşta çirkin saldırı' haberini kanıtsız ise medya kuruluşu bu haberi ana haber bülteninde değil ancak dedikodu haberlerinde yayınlayabilmelidir. Ya da bu tarz konular yorum programlarında tartışılmalıdır.

Bu kurallarda önemli olan nokta, fikirleri filtrelemek değil, haberciliğin güvenirliği tekrar sağlamaktır.

Sorun 1: Yasa Dışı Yapılanma

Rant için tarihi yapıları yok eden, sit alanlarını yok eden kişiler cezalandırlımalı, fakat bunu yaparken akıllıca davranılmalıdır. Aynı zamanda medya patronu olan, birçok şirket sahibi olan bu patronlara farklı bir cezalandırma sistemi uygulanmalıdır.

Örneğin; Kaçak yapı olarak inşa edilen ve tarihi bir yapıyı bile bile yıkan Demirören'i cezalandırırken, o yapıyı yıkmanın kimseye hiç bir faydası olmayacaktır, onun yerine, AVM'nin bir kısmı halk kütüphanesine dönüştürülmelidir, ayrıca Demirören her hafta bir okulu ağırlamak zorunda olduğu, bilet fiyatlarını devletin belirleyeceği bir opera binası ya da tiyatro binası yapmakla cezalandırılmalıdır. binanın yapılacağı yer Demirören'in şehire yakın ya da şehir içersindeki bir fabrikası olabilir.

Bu gibi örnekler çoğaltılabilir fakat önemli olan karşınıza almanız imkansız olan insanları topluma hizmet ile cezalandırmaktır.